Blog Sayfasına Git

Bağırsakların, Kişiliğimize Etkisi Olduğunu Biliyor Musunuz?

shutterstock 647537386 scaled

Bağırsakların, kişiliğimize etkisi olduğunu biliyor musunuz?

Sağlıklı ve mutlu olmak, dengeli bir mental anlayışa kavuşmak aslında bağırsaklardan geçiyor. Çünkü bağırsaktaki sinir pleksusunuz hızı belirliyor ve bağırsak sadece sindirimle ilgilenmiyor.

Konuyla ilgili yapılan araştırmalara göre bağırsaklar, sindirimden başka birçok konuda da etkisi olduğunu gösteriyor. Örneğin bağırsaklarımız ve bakteri topluluğumuz aşırı kilo, şeker hastalığı veya ruh halimiz üzerinde oldukça fazla söz sahibi olabiliyor. Peki, bunu nasıl yapıyor? İşte, bağırsakların kişiliğimize etkisi…

Bağırsak-beyin ekseni: Bağırsak vücudumuzla nasıl iletişim kurar?

Sabiha Gökçen Havalimanı hava yolculuğu için neyse, bağırsaklarımız da sağlığımız için öyledir. Bilginin geldiği ama aynı zamanda tüm vücuda gönderildiği önemli bir merkezdir. Ruh halimiz, midemizi ve bağırsaklarımızı etkilediği için önce kötü haberleri sindirmemiz gerekir.

Buradaki iletişim iki yönlüdür ve gerçek bir veri, otoyolu olan bağırsak-beyin ekseni aracılığıyla birbirine bağlıdır. Bu sinir kordonundaki bilgilerin yaklaşık yüzde 90’ının aşağıdan yukarıya, yani mideden başa doğru iletilmesi, burada kimin sorumlu olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Zihnimiz ancak kalan yüzde 10’luk kısım üzerinde etkisini gösterebilir. Bu, bağırsakların sadece bir sindirim organından çok daha önemli bir rol oynadığı tamamen yeni bir sağlık ve hastalık tablosu yaratır.

İkinci beynimiz, bağırsaklarımız!

Bağırsak duvarımızdaki yoğun sinir ağı, enterik sinir sistemi (ENS), bağırsak mikrobiyomu ile iletişimde yer alır. Bu yoğun sinir ağı yaklaşık 100 milyon nörona sahiptir ve beyine benzer yapısı ve karmaşıklığı nedeniyle “bağırsak beyni” olarak adlandırılır.

Enterik ve merkezi sinir sistemi arasındaki iletişim, nörotransmiterler adı verilen haberci maddeler aracılığıyla gerçekleşir. Bunlar arasında serotonin, dopamin ve gama-aminobütirik asit (GABA) bulunur. Bunlar hem CNS’de hem de ENS’de oluşturulur ve bağırsak ve beyin bilgi alışverişinde bulunabilir ve birbirlerini etkileyebilir.

Peki, bağırsak kişiliğimizi nasıl etkiler?

Bu alandaki araştırmalar henüz başlangıç ​​aşamasındadır. Bununla birlikte, bağırsak mikrobiyomu ile beynimiz arasında giderek daha fazla bağlantı keşfedilmektedir. Bağırsaklarımızdaki trilyonlarca bakteri, ruh halimizi ve kişiliğimizi bile etkileyebilir.

Yüksek moral ve motivasyon

Mutluluk hormonu olarak da bilinen serotonin, bağırsakta yüzde 90 oranında amino asit triptofandan oluşur ve iyi bir ruh hali, motivasyon ve dengeli bir ruh hali için çok önemlidir. Triptofan, diğer şeylerin yanı sıra “iyi” bakteri Bifidobacterium infantis tarafından oluşturulur. Bağırsakta bu bakteriler ne kadar fazlaysa, o kadar fazla serotonin üretilir. Örneğin, stres veya uygun olmayan bir beslenme mikrobiyota zarar verirse, daha az serotonin üretilir.

Depresyonlar

Belçika’daki Leuven Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, çalışmalarında mikrobiyom ile davranışlarımız arasındaki bağlantıyı analiz ettiler. Bu amaçla 2000’den fazla sağlıklı ve depresyonlu kişiden alınan dışkı örnekleri incelendi. Sonuç ise oldukça şaşırtıcıydı… Depresif insanların bağırsaklarında farklı bakteri türleri eksikti. Bu eksikliğin depresyona neden olup olmadığı veya depresyonun kendisinin bir sonucu olup olmadığı ise hala araştırılıyor.

Endişe ve kaygı

Ontario’daki McMaster Üniversitesi’nden bilim adamları, antibiyotik verildikten sonra farelerin davranışlarını incelediler. Sonuç yine oldukça şaşkınlık verici… Antibiyotik alan ve ardından bağırsak florasında bir dengesizlik geliştiren kemirgenler, eskisinden daha endişeli hale geldi. Ayrıca farelerin beyinlerindeki BDNF seviyeleri de değişti. BDNF bir proteindir ve depresyon ve anksiyete ile ilişkilidir. Antibiyotik kesildikten sonra, bağırsak florasının yanı sıra davranışı da normale döndü. Bu noktada bağırsağın endişelerimiz üzerindeki etkisi tüm çıplaklığı ile görülebilir.

Stres

Oxford Üniversitesi’nde yapılan araştırmalar, stres seviyemizin bile bağırsak bakterilerinden etkilendiğini gösteriyor. Buna göre üç ay boyunca, denekler fazladan bir besin lifi yediler.  Gerçekten de stres hormonu kortizol miktarı önemli ölçüde düştü, bu da stres seviyesinin düştüğünü kanıtladı.

Tokluk ve açlık

Bağırsaktaki enterik sinir pleksusu aynı zamanda açlığımızı ve dolayısıyla kilomuzu da belirler. Bağırsaktaki sinir pleksusu, yiyeceğimizin besin içeriğini değerlendirir.  Gün boyunca vücudumuzun yemesi gerektiği gibi yememişsek, beyin açlığı ve hatta bazı durumlarda aşermeyi bildirir.

Ayrıca, bağırsak sakinleri de ne yemek istediğimizi etkiler. İştah düzenleyici peptitlere ve hormonlara müdahale eden moleküller üretirler. Bağırsak bakterileri serotonin, asetilkolin ve norepinefrin gibi nörotransmitterleri serbest bırakarak ruh halimizi ve dolayısıyla dolaylı olarak yeme alışkanlıklarımızı da etkileyebilir.

Gördüğünüz gibi bağırsaktaki mikrobiyom, bağışıklık sistemimizin gücünden çok daha fazlasını belirliyor. Araştırmacılar artık bağırsak-beyin eksenindeki işlev bozukluğunun da nörodejeneratif ve zihinsel hastalıkların gelişmesine neden olabileceği konusunda hemfikir.

Yararlı bağırsak bakterilerini beslemek çok önemli

  • Mümkün olduğu kadar çok bitki bazlı yiyecek yiyin.
  • Beslenmede çeşitliliği artırın.
  • Diyet lifi ve dirençli nişasta miktarını artırın.
  • Polifenoller gibi ikincil bitki maddelerini tüketin.
  • Laktik asitli sebzeler gibi fermente gıdaları seçin.
  • Hayvansal gıdaların, katkı maddelerinin, tatlandırıcıların, bitmiş ürünlerin miktarını azaltın.