Blog Sayfasına Git

Mevsim Geçişlerinde Bağışıklığınız Ne Kadar Güçlü?

shutterstock 1909578292 scaled

Mevsim geçişlerinde bağışıklığınız ne kadar güçlü?

Vücudun kusursuz mekanizmalarının başında bedenin savunma hattı olan bağışıklık sistemi geliyor. Vücudu hastalıklara karşı koruyan bağışıklık sistemini güçlü kılmaksa bizim elimizde… Öncelikle şunu bilmeliyiz ki bizi birçok hastalıklar koruyan bağışıklık sistemimiz her gün yorulmadan çalışır. Bu iyi bir şeydir çünkü savunmamız bu şekilde daha iyi olmak için eğitilir ve etkinleştirilir. Özellikle mevsim geçişlerinde mümkün olduğunca bağışıklık sistemini güçlendirmek çok önemli bir avantajdır.

Yaz aylarında çok daha rahat olan bağışıklık sistemi havalar soğudukça daha çok dış etkenle savaşmak zorunda kalacağından bu dönemlerde yapılacak hep destek, savaşı kazanmada yardımcı olur. Güçlü bir bağışıklık sistemi oluşturmak ve savunmamıza yeni bir güç kazandırmak için harika yollar mevcut.  Mevsim geçişlerinde bağışıklık sistemini güçlendirmenin ipuçları…

Bağışıklık gücünü artırmak mümkün

Güçlü bir savunmanın sırrı, bağışıklık hücrelerimizin sürekli olarak kendilerini yenilemelerinde yatar. Bu süreçte ideal olan mümkün olduğunca hatasız ilerlemelidir… Bağışıklık hücreleri vücudumuzun herhangi bir yerinde her zaman hazırdır, işgalcilere saldırır, onları yok eder, kendimizi iyi hissettirmek için ellerinden geleni yaparlar. Bu, her saniye milyonlarca kez olur ve vücudumuz biraz destek kullanabilir.

Bunun hakkında ne yapabiliriz?

Günlük yaşamlarımızla kolayca entegre edebileceğimiz küçük önlemler bile büyük bir fark yaratıyor hem de sadece birkaç gün içinde… Hiç bitmeyen bir döngüde olduğu gibi, bağışıklık hücrelerimizin büyük bir kısmı her gün yenilenir, bu yüzden günlük küçük önlemlerin savunmamız üzerinde en büyük etkiye sahip olmasının nedeni budur.

Bu önlemlerin çoğunu biliyor bile olsak hatta yeni bir bilgi olmasa da denenmiş ve test edilmiş olduğu unutulmamalıdır. Çünkü bazen bildiğimiz bilgileri hayatımıza dahil etmek noktasında eksiklikler yaşayabiliriz. Oysa eskiden beri süre gelen birçok ipucu sağlıklı bir birey olmak için zaten rüştünü kanıtlamıştır. Burada yapmamız gereken biliyor olsak ya da olmasak bu yazıdan sonra uygun olan ipuçlarının arkasından gitmektir…

Kendinizi ve vücudunuzu her gün bu küçük bağışıklık güçlendiricilerle şımartın! Her noktayı günlük olarak uygulayamasanız bile, sadece bir, iki veya üç değişiklik fark yaratacaktır. Üstelik uyguladığınız her ek önlem, bağışıklık gücünüzü daha da artıracaktır. Geçiş mevsimini bu kadar iyi atlatmak için bunlardan hangisini uzun vadede kolayca yapabileceğinizi seçerek bu keyifli yolculuğa başlayın!

Güne bir bardak LaVita ile başlayın

70’ten fazla doğal bileşeni kaşıklamaya var mısınız? Demir, C, A, D, B6, B12 vitaminleri, folik asit, bakır, selenyum ve çinko içeriği ile LaVita, bağışıklık sisteminin normal işlevini destekleyen tüm ilgili mikro besinleri içeriyor. Tamamen doğal olan LaVita, günlük alınması gereken vitamin ve mineralleri vücuda sağlayarak beslenme sürecini en dengeli biçimde optimize ediyor.

Mikro besinler ve protein ile bağışıklığınızı güvence altına alın

Etrafımızdaki herkes burnunu çekip öksürdüğünde, vücudumuz çeşitli süreçleri düzenlemek zorunda kalır. Başta da bağışıklık hücrelerinin oluşumu ve hücre bölünmesi… Üstelik her ikisi de yalnızca iyi stoklanmış besin depolarıyla çalışır.

Bunun için günde iki avuç meyve ve üç avuç sebze, yüksek kaliteli bitkisel yağlar ve ayrıca fındık, tohum, kavuzlu buğday, karabuğday, darı ve baklagiller gibi bitkisel protein kaynaklarını tüketebilirsiniz. Bu noktada LaVita, sağlıklı beslenmeyi başaramadığımız zamanlarda ekstra D vitamini ve tüm önemli vitaminleri ve eser elementleri sağlıyor.

Aktif olun

Her hareket ilk saniyeden itibaren savunmamızı destekler.  Kaslarımız aktif ise bu savunma hücrelerinin oluşumunu uyarır ve iyileştirici haberci maddeler salınır. Aktiviteden sonra bile bağışıklık sistemi hala daha aktiftir ve dinlenmeden çok daha fazla çalışır. Bu noktada normal günlük egzersiz mükemmeldir. Örneğin; işe yürüyerek gitmek, bahçe işleri yapmak, bisikletle alışveriş yapmak veya ofiste dolaşmak için öğle yemeği molanızı kullanmak gibi… Ana eksen akşamları en az 30 dakika hareket ediyor olmanızdır.

Her gün rahatlayın

Stres hormonları salgılarsak, bu doğrudan bağışıklık sistemimizi azaltır. Bağışıklık hücrelerimizin sayısı ölçülebilir şekilde azalır. Herkesin zaman zaman stresli hissetmesi normaldir. Ancak stres hormonlarını dengede tutabilmek için her gün sizi iyi bir ruh haline sokan şeylerle onları parçalamalıyız. Örneğin; arkadaş bulmak, yeni bir sosyal ortama dahil olmak, resim yapmak, gülmek, dans etmek, sarılmak… Her gün iyi gelen bir şey yapın.

7-8 saat uykuyu atlamayın

Düzenli ve tutarlı bir şekilde yattığınızdan emin olun. Bu, bağışıklık sistemimiz için son derece önemli olan dinlendirici bir uyku çekmenizi kolaylaştırır. İyi uyursak, daha fazla bağışıklık hücresi oluştururuz. Uyku hormonu melatoninin geceleri inflamatuar süreçleri engellediği ve böylece bağışıklık sisteminin rahatsız edilmeden çalışmasına izin verdiği için burada belirleyicidir. Yeterince uyuduğunuzdan emin olun, çoğu insan 7 ila 8 saat arasında kaliteli bir uyku süresine ulaşır.

Su içmek için gerekirse bahaneler yaratın

Hayatın kaynağı suyu içmek için kendinize güçlü motivasyonlar bulun. Belki çok sevimli bir bardak, belki şık bir sürahi, belki de içine lezzetli meyvelerin dilimlendiği bir termos… Ama ne olursa olsun günde yaklaşık iki litre su tüketin. Buna ek olarak bitki çayı da tüketebilirsiniz. Rutininize bir veya iki fincan kahve veya yeşil çay ekleyebilirsiniz.

Tüm bu ritüelleri alışkanlık haline getirmek için…

Soğuk mevsim için vücudunuzu güçlendirmek ve savunmanızı zamanında oluşturmak için tüm bu ritüelleri birer alışkanlık haline getirmek çok önemlidir. Savunmanızı güçlendirmek için, beş iyi alışkanlığı bir gün boyunca uygulayamamanız önemli değil. Ertesi gün kesinlikle tekrar işe yarayacak ve üç veya dört iyi alışkanlıkla zaten çok şey başarabilirsiniz. Unutmayın, bağışıklık sistemimiz düzenliliği sever. Bunun için yukarıdaki maddeleri bir kâğıda geçirin ve en rahat olarak yapabileceğiniz maddeleri belirleyin. Bunları düzenli bir şekilde yaptıktan sonra seçmediğiniz diğer maddelere geçin. Kendinizdeki değişiklikleri fark ettikçe diğer ritüelleri çok daha kolay hayatınıza entegre edebileceğinizi göreceksiniz. Sağlıkla kalın…