Blog Sayfasına Git

Stresle Baş Etmek mi, Boyun Eğmek mi?

İş yerinde stresli iş adamı

Bir duygunun sizi ele geçirmesine izin mi verirsiniz yoksa onunla sonuna kadar mücadele mi edersiniz? Eğer söz konusu hayatınızsa sonuna kadar savaşanların sayısı epey fazla olacaktır. Peki, ya rota stresi gösterdiğinde neden biz modern zaman insanı, çaresiz ve kabullenmiş bir rol üstleniyoruz. Stresin kaçınılmaz olduğu bir gerçek ama boyun eğmek bir seçenek. Ya bununla baş etmeyi öğreniriz ya da stresin getirdiği prangalarla yaşamayı. Siz hangisini tercih ediyorsunuz; yaşamayı mı yaşamış gibi yapmayı mı?

Eğer cevabınız yaşamaksa rota sizin için yeniden oluşturuluyor. İşte, fizyolojik sağlığımızdan psikolojik ve mental durumumuza kadar her şeyi etkileyen stresle baş etmenin yolları…

Stres kaynağını tanıyın, gardınızı alın

Strese karşı ilk ipucu, en önemlisi de stressiz bir yaşama ilk adım olarak mevcut durumunuz hakkında net olmaktan geçiyor. Bunun için küçük bir test yapabilirsiniz. Önreğin; gerçekten ne kadar streslisi olduğunuzu 1-10 arasında bir rakamla numaralandırın. Kendinize şu soruları sorun; “Hangi durumda özellikle stresli hissediyorsunuz? Stres seviyeniz günün saatiyle mi yoksa haftanın belirli günleriyle mi ilgili?” Bu şekilde, kişisel stres etkenlerinizin neler olduğunu öğrenebilirsiniz. Bazıları için profesyonel son teslim tarihi baskısına katlanmak zordur, diğerleri için hiçbir şey yapmamak stresli olabilir. Sadece “düşmanınızı”, stres etkenini bildiğinizde ona karşı harekete geçebilir ve yaşam kalitenizi etkileyecek bir değişim başlatabilirsiniz.

Dış sese değil, iç sese kulak verin

Kendi iç sesiniz size nasıl davranıyor? Arkadaş canlısı mı, sert mi, hatta bazen taciz edici mi? Kendimize karşı benimsediğimiz ton, kendimizden ne kadar memnun olduğumuzun açık bir göstergesidir. Kendini (bilinçsizce) küçük gören ya da sürekli kendinden memnun olmayan biri, dış dünyaya kendinden emin ve enerji dolu görünemez. Kendinizi dinleyin, iç sesinize dikkat edin, kibar olmaya zorlayın ve “Zaten hiçbir şey yapamam!” gibi inançları en azından bir iki gün için bilincinizden silin ve ne sonuçlarını görün.

Beslenmenin stres üzerindeki etkisini hissedin

Sadece iyi bakılmış bir vücut artan stresle başa çıkma cesareti gösterebilir. Ne yazık ki, stresli olduğumuzda, ilk acı çeken beslenmemizdir. Türüne bağlı olarak çok fazla, çok az, çok fazla yağlı ve çok hızlı yeriz. Kendimizi stres ve kötü beslenmeden oluşan bir kısır döngünün içinde buluruz çünkü sağlıksız beslenme daha yüksek düzeyde strese, sinirliliğe ve konsantrasyon güçlüğüne yol açıyor.

Bunun sorumlusu stres hormonlarımızdır. Sindirimin yavaşlamasına, önemli besinlerin emiliminin azalmasına ve aynı zamanda onlara olan ihtiyacın artmasına neden olurlar. Kan şekeri seviyeleri ve kan lipid seviyeleri de stresle artar. Bu noktada beslenmenizde yapacağınız doğru değişimler iyi hissetmenizi sağlar, strese karşı gardınızı güçlendirir. Stresin olumsuz etkilerini nötralize eder. O zaman yağlı ve şekerli yiyeceklerden uzak durmak gerektiği birincil kural olarak benimsenmeli.

Bol miktarda meyve ve sebze, stresli olduğumuzda bile bize vitaminler, eser elementler ve ikincil bitki maddeleri sağlar. Bazı besinlerin sinirler ve ruh üzerindeki belirleyici etkileri zaten kanıtlanmıştır. B vitaminleri (B1, B2, B3, B6 ve B12) normal bir sinir sistemi için önemlidir. Demir, folik asit, magnezyum, niasin, C vitamini, B2, B12 ve B6 vitaminleri yorgunluk ve bitkinliğin azalmasına yardımcı olur. Niasin, B2 vitamini, B1 vitamini, B12 vitamini, pantotenik asit ve B6 vitamini enerji metabolizmasını destekler. B1, B2, B3, B6, B12, biotin ve C vitamini de sağlıklı bir psişeye katkıda bulunur.

Bilinçli hareket edin

Uzun süre hareketsiz kalmak, stres için bulunmaz bir nimettir. Vücudun kazandığı hantal yapı, stres yaratan faktörlerin davetsiz bir misafir olarak zihnimize yerleşmeyi kolaylaştırır. O kadar etkili olur ki, kişi artık stresle baş edemez duruma gelir. Tam bu noktada hareketsizliğe bağlı stresin panzehri harekettir!

Egzersiz, stresi azaltmak için oldukça etkili bir araçtır. Stresi azaltmanın en iyi yolu, “nefes almadan koş” kuralına bağlı kalmaktır, yani nefes nefese kalmadan. Antrenman durumuna bağlı olarak, bu doğal olarak farklı bir yoğunluğa karşılık gelir. Günde 15-30 dakikalık tempolu bir yürüyüş, mekansal değişim, iyi bir oksijen kaynağı sağlar, metabolizmayı uyarır ve stres hormonlarını azaltır.

Yakıt ikmali yapmayı unutmayın

Sevdiğiniz şeyi yaptığınızda, stres erir. Tabii ki, bunun sizin için ne anlama geldiğine karar vermeniz en iyisidir. Örneğin; bisiklete binmek, sinemaya gitmek, yemek pişirmek, kitap okumak veya müzik dinlemek. Buradaki asıl mesele bahsi geçen aktivitelere tamamen dahil olmanızdır. Bu etkinliklere zaman ayırmalı ve randevu takvimimizde yer açmalıyız, belki ondan küçük bir ritüel bile gelişebilir. Neden olmasın?

Uykunuza bir bayram temizliği yapmanın zamanı geldi

Derin, dinlendirici uyku, kronik stres için en iyi ilaçtır. Söylemesi yapmaktan daha kolay çünkü günlük yaşamda sıklıkla baskı altında olan insanlar sorunlarını onlarla birlikte “yatmaya” götürürler. Bunun olmasını önlemek için belirli bir miktarda uyku hijyeni sağlamaya değer. Uyku hijyeni, yatmadan önce uyguladığınız ritüeller ve kurallar olarak tanımlanır. Yavaş yavaş, vücut bu ritme uyum sağlar ve otomatik olarak kapanır.

Bu ritüellere örnek vermek gerekirse; uyumadan bir saat önce tüm elektronik eğlence cihazlarını (TV, cep telefonu, dizüstü bilgisayar) kapatın. Hafta sonları bile her zaman aynı saatte yatın. Akşamları sadece hafif yemekler yiyin gibi…

Yapılacaklar listelerini yeniden keşfedin

Yapılacaklar listenizden bir öğeyi silmenin ne kadar özgürleştirici bir duygu olduğunu biliyor musunuz? Neleri başardığınızı ve nelere devam edebileceğinizi siyah beyaz olarak görebilirsiniz. Önceliklere göre yapılandırılan ve sıralanan görevler, ister proje ister ev işi olsun, bu şekilde çok daha etkili halledebilirsiniz.

İpucu: Spesifik olun ve alt hedefler belirleyin. Bu şekilde tek bir adımı unutmazsınız ve aynı zamanda zaten başarmış olduğunuz şeylere dair bir genel bakışa sahip olursunuz.

Nefes egzersizlerini önemseyin

Kısa nefes egzersizleri, akut streste ve ayrıca kapanmanın zor olduğu sürekli stres durumunda pratik yardımcılardır. Her yerde, her zaman yapılabilir ve sadece birkaç dakika sürer. Alternatif nefes gibi yogada iyi bilinen nefes egzersizleri gerginliğe karşı yardımcı olur ve iç huzuru sağlar. Hedeflenen nefes tutma, aynı zamanda rahatlama ve stres azaltma sağlar. Bu egzersizler kişinin kendine yapacağı en büyük yatırımlardan biri olarak problem çözme kabiliyetini artırır.

Bunun için bir sandalyeye dik oturun, omuzlarınızı ve boynunuzu gevşetin ve önünüzdeki zemine bakın. Orada bir noktayı düzeltin. Şimdi sadece burnunuzdan nefes alıp verin. Eşit ve sakin bir şekilde nefes alın. Ardından, nefesinizi aniden tutmadan 2 saniye boyunca nefes alıp verme arasında duraklayın.

Ardından, nefes alıp verirken beşe kadar sayın. Bununla rahatladıktan sonra, nefes alma ve nefes verme süresini kademeli olarak 10 saniyeye çıkarın. Günde iki ila üç kez birkaç dakika pratik yapın. Kısa bir süre sonra hızlı stres azaltma tekniğine sahip bir birey olacaksınız. Yeter ki buna zaman ayırın!

Suyun özgürleştirici gücüne inanın

Stres, vücudu olağanüstü bir duruma sokar. Kan basıncı yükselir, kaslara daha fazla kan verilir. Ancak aynı zamanda konsantre olma yeteneği ve beyin gücü azalır. Bu etkiyi en azından bir nebze olsun gidermek için bol su içmek oldukça güçlü bir yardımcıdır. Çünkü su beyin için son derece önemlidir.

Gül çünkü gülmek en güzel!

Kahkaha sizi rahatlatır ve bu kahkahalar yapay veya zorlama olduğunda bile işe yarar. Yüzümüzdeki çok sayıda kas gülmekten sorumludur. Stresli olduklarında vücut otomatik olarak mutluluk hormonları salgılar, stres hormonları olan adrenalin ve kortizol parçalanır. Sadece deneyin. 🙂